İç Sularımızdaki Büyük Tehlike: İsrail Sazanı

0
6523

Marmara’dan İç Anadolu’ya hatta Karadeniz’in eşsiz güzellikteki göllerine akarsularına kadar ülkenin dört bir yanında, iç sularda balıkçılık yapan amatör veya profesyonel balıkçıların karşılaştığı büyük bir tehlike var; İsrail sazanı. Bilimsel adı “Carassius Gibelio” olan balık halk arasında “İsrail sazanı”, “takoz” veya “çim sazanı” olarak anılıyor. Uzak-doğu laboratuvarlarında üretilen yapay bir tür olduğu biliniyor.

Laboratuvar ortamında üretilmiş bir canlının faydalı olacağı insanın aklına zaten gelmiyor, ancak durum cidden kötü. Türkiye sularında doğal olarak bulunan sazan türleri yılda bir kere yumurta verirken İsrail sazanı neredeyse yılın her ayı yumurta verebiliyor. Ayrıca bulunduğu sulardaki yerli türleri de dölleme özelliğine sahip. At ve eşeğin çiftleşmesinden meydana gelen katır nasıl kısırsa, İsrail sazanının döllediği yerli sazanların yumurtalarından çıkan balıklarda kısırdır. Ayrıca yerli sazanlar bitkisel ağırlıklı beslenirken İsrail sazanı diğer balıkların yumurtalarını da yeme eğilimi gösteriyor. Tüm bunların sonucunda İsrail sazanının girdiği göllerimizde doğal olarak bulunan yerli sazan, tatlı su kefali, alabalık gibi türlerin yaşama şansı kalmıyor ve çok kısa bir sürede yok oluyorlar. Hepsi bu kadarda değil yerli sazanlar dip balıklarıdır. Bulundukları sulardaki bitkileri köklerinden yiyerek doğal bir temizleme görevi üstleniyorlar. Ancak İsrail sazanı bitkileri üstlerden yiyerek bir anlamda budama görevi görüyor. Bunun sonucunda o sulardaki bitkiler anormal derecede büyüyor. Bazı göllerimiz de bu nedenle tekne bile kullanılamıyor.

Kısa sürede girdiği göldeki ekosistemi altüst eden İsrail sazanı gölün kokmasına, aşırı büyüyen bitkiler nedeniyle kullanılmaz hale gelmesine neden olarak göldeki tek hakim tür haline geliyor. Bu durumda tabi göl suyu da kullanılamayacak hale gelebiliyor. Peki bu suda kendi nasıl yaşıyor derseniz, İsrail sazanı için bu hiç problem olmuyor. Tatlı su olan her yerde, çamurlu suda, çok düşük oksijenli sularda, hatta küçük su birikintileri ve kanalizasyonlarda bile yaşayabildiği tespit edilmiştir. Daha da ileri gidebiliriz, bu balığı canlı bir şekilde buzluğa atıp dondurup tekrar suya bırakırsanız, donu çözüldüğü zaman yaşayabilme ihtimali vardır. Kısacası çok kötü koşullarda bile yaşayabiliyor, ortam koşulları nedeniyle kolay kolay ölmüyor.

Bu balığın bizim sularımıza nasıl geldiği sorusu ise çok tartışmalı aslında. Türkiye’nin bu balıkla ilk tanıştığı yıllarda (internetteki bilgilere dayanarak 1980’lerin sonu olduğu söylenebilir) bizzat devlet eliyle aşılama için iç sularımıza bırakılmış. Daha sonra insanlar aracılığıyla, diğer hayvanların yumurtaları taşıması, akarsuların taşıması gibi etkenlerde eklenince hızla yayılmış. Şuan için, Beyşehir gölü, Ulubat gölü, Manyas gölü, İznik göllü, Van nazik gölü, İstanbul bölgesindeki su havzalarının büyük bir bölümü, Atatürk ve Keban barajları, Ankara’da Mavi göl, Mogan gölü, ve kazan civarındaki küçük bir gölette bu balığın olduğu biliniyor. Genel tabloya bakılırsa etkilenmeyen bölge yok gibi.

Balıkçılık anlamında ise neredeyse hiç bir ekonomik değeri yok. Yenilebiliyor ancak hoş bir kokusu yok, çok kılçıklı ve lezzetsiz. Ayrıca pek bir besin değeri de bulunmuyor.

Peki devlet bu konuda önlem alıyor mu?

Geçtiğimiz günlerde de İsrail sazanı için mecliste soru önergesi verilmişti. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ise ana gündemi “İsrail sazanı” olan bir balık çalıştayı yaptı. Bu konuda projeler hazırlanıp bakanlığa sunularak bir eylem planı oluşturulması hedefleniyor. Ancak bu sorunla yüzleşen diğer ülkelere bakılırsa, bu balığı girdiği bir gölden çıkarmak oldukça zor, başarılsa bile bir süre sonra tekrar ortaya çıktığı gözlemleniyor. Biliyorsunuz ki dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de balık avcılığı zaman ve balık boyutu olarak belirli kurallara tabii. Bakanlık İsrail sazanını bu düzenin dışına çıkardı. Yılın herhangi bir zamanı büyük yada küçük bu balığı tutmak serbest. Tabi tutarsanız da suya geri bırakmamanız gerekiyor.

Click to rate this post!
[Total: 3 Average: 4.3]

Bir yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.