Alternatif Kaynaklar: Deniz Suyu Neden İçilmez?

0
6333

İnsanlık maalesef ki dünyamızı gerektiği gibi kullanmıyor. Çevre ve doğal kaynaklarımızın kirletilmesi, küresel ısınma gibi etkiler sonucunda yeni bir sorun gün yüzüne çıkıyor; içme suyu kaynaklarımızın tükenmesi. Bilim insanları çokta uzak olmayan bir gelecekte insanlığın ciddi bir içme suyu sıkıntısı çekeceğini söylüyor. Ancak bu bilgilerin ışığında karşımızda alay edercesine duran dünyanın %71’lik bir kısmı var; okyanuslar ve denizler. Peki dünyamızın büyük bir kısmı okyanuslar ve denizlerle kaplıyken neden su sıkıntısı çekeceğimizi düşünüyoruz? Neden deniz suyunu kullanamıyor veya içemiyoruz? Bir çoğumuz buna basitçe “-Çünkü tuzlu.” şeklinde cevap verebilir. Ancak insan vücudunun tuza ve suya ihtiyacı olduğu biliniyor. Peki vücudumuzun tuza ve suya ihtiyacı varken neden tuzlu su içemiyoruz?

Tuz canlılardaki su dengesinden sorumludur. Canlılar için olmazsa olmaz tuz, sinir  iletilerinin ulaştırılmasından kaslarımızın çalışmasına kadar pek çok kritik işlevde etkilidir. Vücudumuzun günlük tuz ihtiyacı ise yaklaşık olarak çeyrek çay kaşığı kadardır(500mg). Kanımızın ortalama %0.9’u vücudumuzun ise ortalama %0.25’i tuzdur. Deniz suyunun tuzluluk oranı ise %3.5 kadardır.

Peki deniz suyu içersek?

Vücudumuz fazla tuzu dışarı atmak için bünyesindeki tüm sıvı rezervini seferber eder. Yoğunluğu artan kanımız hücreleri etkilemeye başlar. Dengenin sağlanabilmesi için hücre içindeki su daha yoğun olan hücre dışına çıkar. Bu süreç osmoz olarak adlandırılır. Tüm bu süreçte hücrelerimiz işlevini kaybetmeye ve dehidre olmaya başlar. Bu döngünün son halkası böbreklerde ise durum daha kötüdür. Tabi bu senaryo uzun süreli kullanımlar için yazılıyor. Peki başka bir yolu yok mu? Aslında yıllardır var. Hatta birçok ülke uzun zamandır kullanıyor. Tahmin edeceğiniz üzere bunlar genellikle orta doğu, arap yarımadası ve Afrika’da bulunan ülkeler. Topraklarındaki yetersiz tatlı su kaynakları sebebiyle deniz suyunu arıtma yöntemine gitmişler. Deniz suyunu tuzlu olarak kullanamadığımızı biliyoruz. Peki deniz suyu nasıl tatlı suya dönüşüyor.

Aslında genel olarak çok eski bir yöntem kullanılıyor. Su önce kaynatılarak buharlaşması sağlanıyor. Üstteki başka bir tabakaya çarptığında ise yağmur gibi tekrar sıvıya dönüşüp başka bir yerde toplanıyor. Tuz ise suyun kaynatıldığı alanda kalıyor. Ancak bu yöntem başka bir sorunu da beraberinde getiriyor; enerji. Su kaynatılırken harcanan enerji maliyeti de arttırıyor. Kimi ülkelerde akar yakıt gerçekten sudan ucuz demelerinin sebebi bu olsa gerek. Çünkü elde edilen su gerçekten maliyetli oluyor. Günümüzde bu teknoloji revize edilerek daha az maliyetli hale getirilmeye çalışılıyor. Elde edilen buhar önce buhar türbini yardımıyla elektrik enerjisine dönüştürülüyor daha sonra yoğuşturuluyor. Böylece kaybedilen enerjinin bir kısmı geri dönüştürülmüş oluyor. Diğer bir yöntem ise gerekli enerjinin güneş enerji santrallerinden karşılanması.

Deniz suyunu arıtmanın diğer bir yolu ise daha yeni bir yöntem olan “ters osmoz” yöntemidir. Yüksek basınç uygulanan deniz suyu uygun bir zarın bir yüzeyinden diğer tarafına geçmeye zorlanır. Su bu zardan geçerken tuz geçemez ve böylece tuzlu su tatlı suya çevrilmiş olur. Diğer yöntemlere göre maliyeti daha uygundur. Deniz suyunu arıtmanın diğer bir sorunu ise elde edilen tuzun ne yapılacağı konusudur. Genellikle biriken tuz geri denize dökülmektedir. Bunun deniz canlılarına etkisi konusunda ise yeterli bir veri mevcut değil.

Ülkemizde çok nadir de olsa bazı bölgelerde deniz suyu kullanılmaktadır. Bu konudaki en büyük projemiz ise İstanbul’da başlatıldı. Amaç öncelikli olarak uzun yıllar sonra ihtiyaç durumunda bu yöntem ve teknolojiye aşina olmak. Umudumuz bunlara gerek kalmadan elimizdeki kaynakları daha verimli ve uzun yıllar koruyabilmek yönünde.

Click to rate this post!
[Total: 2 Average: 5]

Bir yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.